Antep’teki tabelacıların usta dedesi Sakallı Usta’dır. 1940’larda Antep’e gelmiş aslen İzmirli ressam, heykeltraş, sihirbaz, çok maharetli bir adam. Sanat okulunun bahçesindeki Fatih Sultan Mehmet büstü, Van’da sahildeki kaptan heykelini yapmış. Bildiğim kadar yetiştirdiği tabelacılar Bozhüyük ve Ceylan. Onların çırakları ile secere genişlemiş.
Bıçakcı Kasım da Tekke Camisinin yanında bıçakcılık eder. Aslen Maraşlı, çok meşhur bir bıçakcı, civar illerden bıçak, zırk almaya gelirlermiş. Antep’te akrabası olan Suriyeliler, Antep’ten Bıçakcı Kasımın bıçağını isterlermiş.
Bu ikisi de aynı zamanda arkadaşlar.
Bir gün Kasım, Sakallı’nın yanına gelmiş.
-Sakallı bana bir tabela yaz. Ortada büyükçe “Bıçakcı Kasım” yazsın. Sol yanında bir aslan olsun, aslanın böğründe bir bıçak saplanmış olsun, aslandan kanlar akar olsun, bıçağın üstünde de “Bıçakcı Kasım” yazsın demiş.
O kadar teferruatlı anlatmış ki.
Sakallı,
-Aslan ipli mi olsun ipsiz mi olsun?
-İpli olursa kaça, ipsiz olursa kaça?
-İpli 10 lira, ipsiz 5 lira.
-Tam dediklerim olacak mı ikisinde de?
-Tabii olacak bes aslanın ipi olmayacak.
-Sen benimkini ipsiz yap, al rağbulunu(kaparo).
Gün gelmiş, tabela asılmış. Şahane. Kasım da, konu komşu da çok beğenmiş. Kalan parasını da vermiş. Eline sağlık, tamam.
Aradan bir zaman geçmiş. Bir sabah Kasım Usta dükkanın darabasına kilidi vurmuş ki gözü tabelaya takılmış. Yallaa, her şey tamam aslan yok. Yazı duruyor ama aslan kayıp.
Seertmiş Sakallı’nın yanına.
-Lan Sakallı bu nasıl iş, aslan yok?
-Ne biliym ooğlum, ipsiz aslan Allah bilir nere gedik.
-Gevezelik etme ne olacak?
-Valla Kasım yenisi ipli yapacağız, o zaman kaçmaz.
-Parası?
-Aslan gitti, para gitti. İplisini yapma 10 kaat.
Aman yaman, tamam demiş. Tabelayı sökmüş getirmişler. Sakallı ipli aslanı yapmış 10 kaadını almış.
…
Yıllar sonra sırrını Kasım’a söylemiş.
Meğer her şeyi yağlı boyayla yapmış, sadece aslanı sulu boyayla yapmış. O gece de yağmur yağınca aslan yağmur suyuyla akmış, silinmiş, gitmiş.
Uydurma iş isteyenlere anlatılır. Aslan ipli mi olsun ipsiz mi?
