Oğlunun köşküne oturasın

Damat, gerdek gecesi yatsı namazına götürülür. Namazdan önce damat güya küşümlenir, kaçar kaybolur, bir yere saklanır ama öyle zor bulunacak bir yere değil haa. Saklanan damat kolayca bulunur, babası evine götürülüp bekar bir arkadaşı yardımıyla damatlığı giydirilir. Yahlar basılır, zılgıtlar çalınır.
Maşa maşaya benzeeer, güvee de paşa ya benzer.
Hayatta üzüüm, güvee de iki gözüüüm.
Yaaah yaaah yaah.
Li li li liiii.
Damat utanır gibi yapar suratını sallandırır. Arkadaşları zoytarılık edip damadı güldürene kadar evden çıkartamazlar. Camiye giderken saadıçlar iki yanında ellerinde şamdanlı mumlarla damat alayı oluştururlar. Hocalar, büyükler ilahiye başlar,
Ey hamamcıı, hamamına güzellerden kim geliiir.
Ne bileyim beyefendi günde binbir iki can gelir.
İlahi ara verince gene yahlar basılır.
Namazdan sonra Güvee büyüklerin ellerinden öper. Gene alay olunur ama güvee rahat bırakmamak için inne batırır, çimdikler, dürter.
Eve gelinir, hayatta bir köşk hazır bekler. Oğlanın babası köşke oturur. “Oğlunun köşküne oturasın” duası buradan gelir.
Oğlan gerdek odasına girer. Odada meyve filan fekke düzülür. Güvee biraz atıştırır, birazını da eline alıp tekrar dışarı çıkar, kardeşine veya saadıcına meyveleri dağıtmasını işaret eder. Kendisi de odadan çıkar. Davetliler yavaş yavaş dağılır.
O sırada gece yengeleri odaya girer. Gelinin ana evinden söküp getirdikleri bir mıhı gelinin yeni evinin duvarına çakar. Yengeler çıkar. Damadın arkadaşları damadı yumrukluya yumrukluya odaya yiter. Kapıyı çekerler.