Kullanmadığımız veya az kullandığımız fiiller:
CILLIMA vazgeçme,mızıkcılık etme
ÇAĞŞIMA Esneyerek bozulma (Sandalye kürsü çok esnerse ,kullanılırsa bağlantıları gevşer ,gıcırdamaya esnemeye başlar.Çağşır.
DAYRAMA Kumaş veya kaslar için kullanılır.Eskiyerek tel tel olmak.Vucut kaslarında da olur .Ters bir hareketle kas fazla süner,lifler açılır.Dayrar.(Yük ağır,kaldıramadım.Yaanımın etleri dayradı.)
EVSMEK Tahılın veya hububatın içindeki yabancı cisimleri sini veya kalburda savurarak temizlemek.(Nohudu evstim,üfürdüm,boncuk kimi oldu)
FETİR OLMA Saçta pişirilen mayasız yufka ekmeği.İyi pişmemiş, hamur kalmış ekmek bayatlamış ve kırılgan olmuş yufka.(bu ekmek fetir olmuş ,bununla dürüm olmaz)
GÖVÜNME Hafif yanma,kumaş için yanarak renginin koyulaşması.(Sobanın yanına çok yanaşmışım pantolonum gövündü.)
HIMSIMA Bayatlamak, ekşimek, kokmak (yemek için).
IHMAK . Üzüntü ve şaşkınlıktan oturup kalmak.( Ben bu yükün altında deve gibi ıhtım kaldım)
İŞKİLLENME Şüphelenme.(Ben bu kızdan işkillendim haa)
KAARCIMA Pişmiş veya kavrulmuş etin bayatlaması ( Kavurma buzdolabında bekletilirse kaarcır )
KAYPME kayma,düşme
KÜŞÜMLENME 1. Kaygılanmak, üzülmek. 2. Utanmak, sıkılmak: Senden para istemeğe doğrusu küşümlendim. 3. İşkillenmek, kuşkulanmak.
NEZELME 1. Kumaş eskiyip incelmek, yırtılmaya yüz tutmak. 2. İplik, ip,urgan vb. şeyler incelip kopacak duruma gelmek.
PIT OLMA ( İğne için ) ucunun körleşmesi, yuvarlaklaşarak batmaz halegelmesi.
SASIMA Kokma, bozulma.(özellikle soğan için kullanılır
)SEERTME ya da SEĞİRTME yetişmek ulaşmak, koşa koşa gitmek-gelmek (tez oraya seert )SIRINSI YA DA
SIRINSI OLMA Artık bir müdahelenin fayda etmeyeceği şekilde sertleşme .( dolmaya ekşiyi erken korsan sertleşir, sırınsı olur. Artık ne kadar pişirsen yumuşamaz.)
SIRKITMA 1.Sıvıyı kabından son damlasına dek akıtmak, sızdırmak. 2.Birkaç kaptaki yemeği bir kaba boşaltmak.
SIYPMA Kaymak : Sabun elimden sıyptı.
SOKRANMA Söylenmek, homurdanmak, gönülsüz iş görmek.
ŞEMŞİME Güneşte kalarak zarar verecek kadar bozulma.
TUĞSUNMA pişman olma. Nadim olma.
ULMAK 1. Bozulmak, çürümek, kokmak. 2. Yaralanmak, deri çürümek.
UTMA 1. Yenmek, oyunda kazanmak. 2. Yararlanmak.
UTUZMA Yenilmek, oyunda kaybetmek.
ÜTMEK 1. Bir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek. 2. Taze buğday veya mısırı ateşe tutup pişirmek.
ZIRHALAMAK Sallayarak düşürmek.Ağacı azıcık zırhala hele beldi erik dökülür.Hele zırhalan,zırhalan.Bekki birkaç kuruş daha vardır
HIS HIS GELMEK Gizli,gizli,sessizce gelmek. La ne hıs hıs geliyn beni korhuttun.
VIKRAMA Ekşiyerek köpürmek (madem vıkradı)
BÜNGÜLDEME Kaynamak. Suyun ısınarak kaynaması.Pınarın kaynaması.
ET VURMA Pişmeye koymak.Eti vurdum.Kelleyi vurdum.Mercimeği,nohutu .(zor ve geç pişenler için kullanılır)
KELEBİ DOLAŞTIRMA İşi köyüye gitmek.İşin rayından çıkması
ZÖÖMLENME Öfkelenmek,kızmak.BALHIMA Sancılanma
MIZGANMAK Kestirmek ,Azıcık uyuyup,uyanmak.Uykuya dalmak.
DARAKMAK Daralma, sıkışma, zorlanma.(Paraya daraktım.)