Adab-ı muaşeret
Dinleyene nasihat, dinlemeyene suya cızzık…
• Sahrede yer beğenirken misafirin varsa misafirin dediği yere yoksa hanımın dediği yere otur.
• Bir yere girerken selam ver oturduktan sonra kalabalıksa tek tek “mahraba” demene gerek yok “cemaata rahmet” de
• Emanetin canı burnunda olur, dikkatli kullan sahibine çabuk geri ulaştır.
• Yolda birkaç arkadaş yürürken başına taş yemiş keçi gibi önden önden gitme, gözünün kuyruğuynan diğerlerini takip et beraber yürü.
• Kırmızı ışığın daha ucunu görmeden “daaat” dey kornaya basma, öndeki herif söver.
• Kim olursa olsun, erkeği olmayan eve girip oturma. Diyeceğin varsa de, vereceğin varsa ver, savış get.
• Müşteri olduğun malı karalama, aşağılama.
• Bir yerde kuyruk varsa bozma. Hele ağam işim acele, diye dıkılıp girme, söz eşidirsin.
• Telefon açtığın adama, la aferim saa beni tanımadın mı, zengin oldun döyyüs, deme
• Misafirlikte ister yalnız, ister ailenle gitmiş ol; g.tüne hahık yapışmış gibi oturup kalma. Vakitlice kalk.
• Kahvede lokantada otururken tanıdığın biri gelirse masana buyur et, oturmazsa halına gücüne göre onun hesabını öde.
• Bir yerde otururken kalabalık bir şendik gelirse herkese tek tek “Mahraba” deme; yee gelenlere mahraba, de.
• Bilmediğin bir yere gittiğinde zili çalıp açılana kadar kapının tam dibinde durma, acı iki adım geride dur. Açılır açılmaz da içeri bakma.
• Kız evi çok eşya isterse, anaaamm sanki kızınız şirik işey, deme, kahveni iç yüzüne dola eyvallah, de de savış.
• Düğünde nişanda kız evi az oynar, oğlan evi çok oynar buna dikkat et. Yenlicek gibi hemen ortaya atılma.
• Herkese hanek anlatmak, edep öğretmek zorunda değilsin. Herkesi huyuna göre sev. Heç sevemezsen de konuşma bitsin.
• Yidiğini içtiğini göstere göstere yapma. Şurda yedim, şurda içtim deme. Yüzüne demeseler bile ardından görgüsüz, derler
• İşi olan eşine dostuna, konu komşuna yardım et. Yalan yere “Aman hasdeym ben zaten ameliyatlıym “deme, Halınca kaddimince yardımcı ol.
• Hamamda tellağa, berberde şeerde, eğlencede çalgıcıya bahşiş ver.