Gözel Hanek; Bee! Anam avrad da,”Kuzucuklarnan kırhılıy”. Sürüye kırkımcı geldiğinde kuzular ayrı, koyunlar ayrı kırkılırmış. Kart koyun “Beni kuzu bellesinler” diye çaktırmadan kuzuların arasına karışır, onlarla birlikte kırkılmayı istermiş. Yaşına, başına bakmadan, gençler gibi davranan, giyinenlere söylenen bir gönderme. Ama herhalde güncelliğini yitirdi
-Nasılsın ? -Valla, para dey delinmedik kabağa giriym.!
Mahallenin “Gedaa”ları 1937 Şehreküstü’nün delikanlıları ( Bünyamin Baykara arşivi)
Marulcu naylon arabaya marulları yüklemiş bar, bar bağırıp çar, çar çağırıy; Marıl haa, çüşşüklü marıl, burmalı marııl, göbekli marıııl. Yemlik marıııl, Yağlı marıııl. Çütü on kuruşa ,yerin haaa. yetişen alıııy. Antebin meşhur marul yetiştiren yerleri. Habbablı’nın marulu, Değirmen boğazı’nın marulu, Geverağzı’nın marulu, Bostancı Mahallesinin marulu, Gürcüoğlu’nun marulu, Sait Ağa’nın bostanının marulu. Marul zaytinyağlı köfteyle, çiğköfteyle […]
“Kırk öksüzle bir mağara da mı kaldın.? “Antep’teki Ermeni mekteplerin en büyük müessis ve Hadimi Hallaçyan isminde bir ermenidir Şimdi Gaziantep Sağlık Müdürlüğü yanında odun ambarı olan bir mağara vardı. Bunun içine girdiğinizde taştan bir masa ve rahle ile karşılaşırsınız. Bunlar külünkle hususi suretle işlenerek kayadan yapılmış sabit bir zemine oturtturulmuş. Hallaçyan Antep’te hiç ermeni […]
Az kullandığımız kelimelerden; GAYME gelinin YAANINI çalarken. GAYME, NATIR, MEZER, NEVSE EMİ, killeğeni, kese, tarak tası, CURUN, balıklı tas, MAŞ PİYBAZI, mahıdalı küfte, pertuhul filan. Gitti MİSGİLİM hamam kültürü. Sauna çıktı alıştık ta şu sıpa işine hala aklım basmadı..
Deermen getmiş,”cak cakısını” mı areyn ? (Değirmen sele gitmiş,sen hala cak cakı derdinde misin?) *Resim 1941 de Londra da Alman bombardımanının ardından, posta kutusundan mektupları toplayan posta görevlisi. *WWII (c.1941) A postman emptying the pillar box the morning after a heavy bombing raid in London.
Gözel hanek: İtin aklı eksiği, paklavadan pay umarmış..!
Gözel hanek: Kara Fahıya yazdırdık. Ambel beter azdırdık. 2 hihayesi var. Birincisi: Oğlanı Hocaya okumaya yolladık.Daha çok azdı,çeled oldu.. İkincisi ve daha doğru olanı: Yaramaz olan çocuğa Hocaya muska yazdırdık eskisinden daha haşarı oldu..
Çağşıdık. Ayni bu kürsü gibi.