Damat, gerdek gecesi yatsı namazına götürülür. Namazdan önce damat güya küşümlenir, kaçar kaybolur, bir yere saklanır ama öyle zor bulunacak bir yere değil haa. Saklanan damat kolayca bulunur, babası evine götürülüp bekar bir arkadaşı yardımıyla damatlığı giydirilir. Yahlar basılır, zılgıtlar çalınır. Maşa maşaya benzeeer, güvee de paşa ya benzer. Hayatta üzüüm, güvee de iki gözüüüm. […]
Kategori Arşivleri: Ağzı
• Ağır taş batman döver, hafif taşa g.. silerler. • Ağyolun keçisi gibi tok gidip aç geldik. • Adları ulu, g.tleri kuru. • Ağzının domalmasından “Ömer” diyeceği belli oldu. • Alaca zubun, aç karın, salın da..aam salın. • Ana kızına öğüt vermiş, kız “eşşegin s…ne sinek konuy” demiş. • Anası yan yatar, çüşşüğü tepik atar. • […]
Az kullandığımız fiillerden, ATAŞ GAYME: “Ateş yakma, kömür yakma, mangal tutuşturma”… Yok hiçbiri bu fiili tam olarak anlatmıyor. Hele arkasından -De usta kebaplar hazır, ATAŞ GAYİLDİ Mİ? diye de bir nida duyarsanız değme keyfine… (Ayının otuziki türküsü varmış.Otuz ikisi de elmayla armudun üstüneymiş) Ataş nasıl gayilir? Odun alttan, kömür üsten yakılır. Mangal kömürü mangalın ortasına höyük edilir. […]
1. Ustaya meslek bellemeye giden çıraklar eskiden Cuma günü tatil olduğu için, haftanın son çalışma günü olan “hamis” (perşembe) günü haftalık ücret alırlardı. Bu ücretin adı “Hamislik”tir. 2. Çocuklar Kuran öğrenmeye mahalle hocalarına giderler. Hocanın okutma ücreti haftalık olarak hafta sonu yani hamis (perşembe) günü verildiği için buna da “hamislik” denir. 3. Bir alışverişte araya giren adam, […]
Adab-ı muaşeret Dinleyene nasihat, dinlemeyene suya cızzık… • Sahrede yer beğenirken misafirin varsa misafirin dediği yere yoksa hanımın dediği yere otur. • Bir yere girerken selam ver oturduktan sonra kalabalıksa tek tek “mahraba” demene gerek yok “cemaata rahmet” de • Emanetin canı burnunda olur, dikkatli kullan sahibine çabuk geri ulaştır. • Yolda birkaç arkadaş yürürken […]
Meymenetsiz Yüzü tâh satıy Suratına bakanın eşşeği ölüy Suratı mahkeme duvarı kimi sallanıy Minafik gari Pisik kimi, yeddi canlı Onu neynemeli, tıs gara, sarı mat Arbed Uyş Miskilim Ayyuş Ölüm eyisi Gara zurna Kennaa yetim dedik, elimize avcımıza sığar dedik. Dememişik ki yeddi denizin dışarı atteemış Akşam bennen mi yattın da suratını niye sallandırıyn Sıfatına […]
Ayağında iş tumanı, ekmek eden, don yuyan, şire eden, damlara bastık seren, nişe çıkaran, boklu bezlerimizi zemhari gününde sobanın üstünde ılıttığı suda yuyan analarımız. Amaan derse desin, nooluy, o da benim atam, dey kaynana kahrı çeken analarımız. İşten vakit bulamadığından yemeği ulaştıramayan, aaşam üstü çoluğu çocuğu mahrim olmasın dey eved eved iki topak küfde yooran […]
• Karnı aç ve tam yemeğin üstüne geldiyse KÜŞÜMCEK olur. • Sahrede mangalı GAYİLMEZSE, irezil olur. • Kabak dolmasına ekşisini erken kor,dolması SIRINSI olur. • Üstüne ASBAP tam olursa PEH olur. • Saklı gizli bir iş tutar,CARIS olur. • Saçma atarsa HANEEN ULOO olur. • İki ekmeenen BALCAN KEBABI yerken OFF LİNE olur. • Bir […]
Meneş, yaklaşık 1890’larda Antep’te yaşamış bir ses sanatkârının adıdır, Ermenidir. Kemanı Zadik adlı bir Ermeni, kanunu da Kara adlı biri çalardı. Zadik’in keman çalması dillere destandı. Bu kemancı güzel okurdu da. Sesi çok dokunaklı idi. Hele Meneş’in sesi o kadar tatlı ve tiz idi ki üç kilometre mesafeden dinlenebilirdi. Yine sürgün avına çıktı gamzelerin, diye […]
– Bee bacım geç kaldık ellaaam, ahali doluşmuş baksana. – Heyriye aa şeyle oturak. – Ey pekey dayima senin dedeen olmalı. Acı ortıya oturak da iki şendik görek. – Mineverin gelini deel mi şoo? – Bii nasıl olmuş kele, kabında kurumuş gızcaaz. – Oolan eziyetli heraaal. – Ceez ne verdi ola? – Bizim herif ceeze […]