Ibrahim Alisinanoğlu Türkçe’nin lehçelerinden kaynaklanan yöresel farklılıkları, ağızları, gayri Müslimlerin dilleri ile karıştırmamak lazım. Biri (KİLİS VE ANTEP’TE) kendi kimliğini korumak ,başkalarına benzememek, kültüründe kalış ,herkese ve her şeye rağmen Kilis ve Antep ağzında olduğu gibi inadına Türkçe konuşmak ısrarcılığı. Diğeri ise (Ermenilerde) Türk toplumu içinde kendi dilinin Tükçe telafuzu ,ifade biçimi….İYİ Kİ KİLİS VE […]
Kategori Arşivleri: Sözlük
Sedat Korkmaz TÜRKMENİSTAN’DAN TESPİTLER – 1Değerli hemşehrilerim, Türkmenistan’da bulunduğum döneme ait bazı tespitleri; doğrusunu yanlışını birlikte tartışıp değerlendirmek için bundan böyle zaman zaman kısa notlar halinde sizlerle paylaşacağım. GEREKLİLİK KİPİNİN KULLANILIŞINDAKİ BENZERLİKLER Gereklilik kipi; olması ve yapılması gereken şeyleri ifade eder ve fiillerin sonuna getirilen “meli, malı” ekleriyle kullanılır. Örnek: Yapmalı, etmeli, gitmeli… gibi. Türkiye’nin […]
Baazını yumuşatmanın güzel anlatımı: Alacaklının biri yolda borçluyu görmüş. -“Ağam,artık şu 20 kaat borcunu versene” demiş.Borçlu -“Ağa vallah param yok” demiş.çekmiş,cebini dışarı çıkarmış.Çıkarınca cebinden bir 25 kuruş “çınn” diye yer düşmüş. Alacaklı -” Aha oldu,bak işte baazını yumuşattık. Borç 20 den aşşa düştü” demiş. Ticari bir deyim: Baazını yumuşatma ya da boğazını yumuşatma. Ortalamasını düşürme, […]
“Nöker” (kuma, ikinci hanım, kuma hanımların her biri)Birine aldım astar Öteki de ondan ister, Yarabbim ikisin ölüsünü bir günde göster, Yandım iki avrad elinden. Gaziantep’te kuma, ikinci hanım anlamına gelen nöker aslında; Moğollar’da ve Türk devletlerinde öncelikli görevi askerlik olan kul ve hizmetkâr sınıfı. Sözlükte “hizmetkâr, yardımcı, kul, arkadaş” gibi anlamlara gelen Moğolca nöker (nökör) […]
Maniler söylenir, zılgıtlar çalınır. Kerdiman avradlar ağzını büze, büze maniyi söyler. Diğerleri eli ağzında bekler zaten ..Gelsin zılgıtlaaar. • Ağaçta mişmiş, Ayşe de bize düşmüş. • Ağaçta zerdali, gelinimiz de gül dalı. • Al yağlık yeşil yağlık, oynayanın eline sağlık. • Arişte üzüm oldu, Fatma da bizim oldu • Bahçede eriğin hası, gelin de bastık […]
Karıncalı kabak aşı. Bir mevzuyu anlatırken; karışık ve dedikodulu iş ,mesele anlamına gelir. -Ne biliym “karıncalı kabak aşı, o aldım diyor, o vermedim diyor işte “Kabaklamanın üstüne nane “çeerdılmış” ama karınca da düşmüş yemeğin içine. Naneyle ,karıncayı ayırd edip te çıkarmak mümkün değil.”Amaan, karıncalı kabak aşı, ayıklamak mümkün değil” denir.
Mahallenin “Gedaa”ları 1937 Şehreküstü’nün delikanlıları ( Bünyamin Baykara arşivi)
Çağşıdık. Ayni bu kürsü gibi.
Gaziantep’te renkler: Turabi Kavuniçi Sıçan tüvü Nar çiçeği Leylahı Gaaferengi Samanı sarı Şarabi Tahne rengi Balcan moru Fıtığı yeşil Beşşik mavısı Cengeri Tıs sarı
MARKET yazılır BAKKAL denilir ERKEK KUAFÖRÜ yazılır BERBER denilir KAMYON KABİNİ yazılır ŞÖFÖR MAAALİ denilir ET LOKANTASI yazılır KEBAPCI denilir ET MARKET yazılır KASAP denilir ÇIRAK yazılır ŞEERT denilir AMCA yazılır AMMİ denilir OTOBÜS yazılır OTOBOS denilir DÜKKAN yazılır DÖVEN denilir